Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Omicron varyantına ilişkin; "Şu an amacıyla okullarımızda önlemlerimizi değiştireceğimiz, yeni önlemlere başvuracağımız rastgele bir alarm hali söz hususu değil, Bazı kişiler tatil bekliyorsa üzgünüm, şu an amacıyla yüz yüze eğitime devam ediyoruz" dedi. Özer, 6 Eylül'den itibaren başlanan eğitim-öğretim yılının haftada 5 gün yüz yüze eğitim olarak devam edeceğini vurguladı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yarı sene tatiline bir hafta kaldığını belirterek, "Yüz yüze eğitime devam. Bugün itibarıyla bütün sınıfları kapalı olan, Kovidden ötürü kapalı olan hiçbir okulumuz bulunmamakta. Evet. Omicron varyantından ötürü yaseneımlar süratli ama Allah'a şükür bizim en büyük avantajımız öğretmenlerimizin aşılama oranlarının çok yüksek olması." dedi. Türkiye'de son 20 senede eğitimde bir devrim yaşandığını bildiren Özer, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın özcülüğünde ülkenin dört bir köşesinde okul öncesinden yükseköğretime kadar kişilerin nitelikli eğitime erişimle alakalı devasa bir devresinin yaşandığını anlattı.
Bakan Özer, Kovid-19 sürecine dair de bilgi vererek, "Bir haftamız kaldı. Yüz yüze eğitime devam. Bugün itibarıyla bütün sınıfları kapalı olan, Kovidden ötürü kapalı olan hiçbir okulumuz bulunmamakta. Evet, Omicron varyantından dolayı yayılımlar süratli ama Allah'a şükür bizim en büyük avantajımız öğretmenlerimizin aşılama oranlarının çok yüksek olması. Yani en az bir doz aşı olmuş öğretmen oranımız yüzde 94'lere geldi. En az iki doz aşı olmuş öğretmen oranımız yüzde 89'larda. Bir de aşı olmayıp, hastalığı geçirip bağışıklık kazanmış öğretmenlerimiz var. Onlar da yüzde 5'ler civarında. Muhtemelen o oranlar da artmıştır, 6 Eylül itibarıyla o civarlardaydı. En az üç doz aşı olmuş öğretmen oranımız da yüzde 45'lere geldi. Almanya, İngiltere ve Fransa gibi yüz yüze eğitime devam eden ülkelerin öğretmenlerinin aşılanma oranlarından bile yüksek öğretmen aşağılama seviyesine sahibiz." diye konuştu.
Bakan Özer, bu dönemde okullarının öneminin anlaşıldığını ifade ederek, okulların yalnızca bir öğrenme ortamı değil, öğrencilerin kişisel, sosyal, kültürel, psikososyal gelişimlerinin gerçekleştirildiği alanlar olduğunu aktardı.